Tabiatı: Birinci derecenin sonunda soğuktur, kurusu birinci derecede kurudur. Tazesi ise birinci derecenin sonunda
rutubetlidir. Yetiştirilen hindibanın soğukluğu ve rutubeti daha güçlüdür. Yaz mevsiminde acılığı artar ve onu yapısı biraz sıcağa meyleder fakat bunun etkisi yoktur. Yabani hindibanın rutubeti daha azdır.
Etkileri: Karın boşluğundaki organların ve damarların tıkanıklıklarını açar. Çok şiddetli olmayan, uygun bir kabızlığı
vardır. İsfıdaç (kurşun külü) ve sirke ile hindiba suyunun soğutulmak istenen bir organa sürüldüğünde ilginç bir etkisi
vardır.
❖ Gut hastalığına yakı gibi kullanılır.
❖ Konjonktivde oluşan iltihaba faydalıdır. Yabani hindibanın sütü kataraktı temizler.
❖ Hafakan için arpa unuyla birlikte yakı yapılır ve kalbi güçlendirir. Suyunda hıyarşenber çözülür ve bununla gargara
yapılırsa boğazdaki şişliklere iyi gelir.
❖ Mide bulantısını ve safranın hareketlenmesini teskin eder ve mideyi güçlendirir. Kötü sıcak tabiatı olan midenin en iyi
ilaçlarındandır. Mide için yabani olanı bostani olandan daha iyidir. Karaciğerin tabiatı nasıl olursa olsun karaciğerin mizacına uygundur. Mizacı sıcak olan karaciğere ise daha uygundur. Mizacı soğuk olan karaciğere de diğer soğuk tabiatlı sebzeler kadar zarar vermez.
❖ Hindiba sirkeyle alınırsa kabız eder. Özellikle yabanî olanı.
❖ Rub’ humması (Güçlü bir titremeyle birlikte olan ateş. Bir gün olur 2 gün olmaz. Başka bir türünde ise iki gün ateş kalır, bir gün olmaz.) ve soğuk kaynaklı hummalara faydalıdır.
KAYNAK: İbn Sina, Şifalı Bitkiler ve Baharatlar (El-Kanun Fi’t-Tıb Kitabından), Muhammet Uysal, Endülüs Kitap, Hindiba Maddesi